İşyerinizin (Minimum) 23 haneli olan SGK Sicil Numarasının en başından 2.3.4. ve 5 karakterleri iş kolu kodu/faaliyet kodu/ tescil kodu olarak isimlendirilir. Bu 4 haneli kod sizin esas faaliyetinizi tanımlamaktadır. Bu 4 lü kodu İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde bulduktan sonra, 4 lü iş kolu konunun altında yazılmış faaliyetlerden yaptığınız işi en iyi tanımlayan kod seçilir. Seçtiğiniz kod 6 lı NACE kodunuz, karşısında yazan tehlike sınıfı da işyerinizin tehlike sınıfıdır.
2- İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Kimleri Kapsar?
6331 saylı İş Sağlığı ve Bu Kanun; istisnalar dışında kalan, kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.
3- İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre neler zorunludur?
Tehlike sınıfına bakılmaksızın SGK’lı çalışanı olan tüm işletmeler için Risk Analizi, Acil Durum Eylem Planı ve İş Güvenliği Eğitimi zorunludur.
Çalışan sayısına bakılmaksızın tüm Çok Tehlikeli ve Tehlikeli sınıftaki işyerleri ile 50’den çok çalışanı olan işyerlerinde İşyeri hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı ataması zorunludur.
4- Risk analizi nedir nasıl ve neden yapılır?
Risk Analizi işletme faaliyetleri sırasında oluşabilecek potansiyel tehlikelerin tanımlanması ve bunlara ilişkin risklerin değerlendirilmesi, böylece beklenen veya olası risklerle ilgili kontrol tedbirlerinin alınmasına ilişkin yöntem ve esasların sistematik bir şekilde belirlenmesini sağlayarak, yaralanmaların ve sağlık bozulmalarının asgari seviyelere indirilmesini sağlamaktır.
- Risk Analizi çalışmaları ilgili birim yetkilileri tarafından sürekli olarak izlenecek ve kontrol tedbirlerinin uygulanması ile risk skorları azaltılarak iyileştirme çalışmaları gerçekleştirilecektir.
- Belirlenen risklerin kabul edilebilir seviyeye indirilinceye kadar sürekli izlenmesi gerekmektedir.
- Kabul edilebilir seviyeye indirilen riskler ise olasılık ve şiddetlerinin artmaması için alınmış olan önlemlerin devamlılığı izlenmelidir.
Risk değerlendirme metodolojileri içerisinde yer alan metodlar ise şu şekilde tanımlanabilir;
Risk Analizi işletme faaliyetleri sırasında oluşabilecek potansiyel tehlikelerin tanımlanması ve bunlara ilişkin risklerin değerlendirilmesi, böylece beklenen veya olası risklerle ilgili kontrol tedbirlerinin alınmasına ilişkin yöntem ve esasların sistematik bir şekilde belirlenmesini sağlayarak, yaralanmaların ve sağlık bozulmalarının asgari seviyelere indirilmesini sağlamaktır.
Tehlike ve Risk Değerlendirme Çalışmaları
- İşe başlamada
– İşyerinin kurulup üretime başlamasından hemen sonra,
– İşyerinin daha önce kurulmuş ve risk analizi ve değerlendirme çalışmalarının hiç yapılmamış olması halinde,
- Değişiklik durumunda
– İşyerinde, iş, yer, el, teknoloji değişikliği,
– Yeni ve ciddi bir tehlikenin ortaya çıkması,
– Uygulamaların gözden geçirilirken yeni bir durumun tespit edilmiş olması, durumlarından birinin gerçekleşmesi halinde,
- İş kazası, meslek hastalığı, olay vb. durumunda
– İşyerinin tamamını ya da büyük kısmını etkileyebilecek bir kaza, iş kazası, meslek hastalığı ya da olay vb. durumun meydana gelmiş olması halinde,
- Düzenli aralıklarla
– İşyerinden ve etkilenme alanından kaynaklanan tehlikelerin ve bu tehlikeler sonucu ortaya çıkan risklerin yapısına ve faaliyetlerdeki ya da işteki değişimin derecesine bağlı olarak yapılabilecektir
Risk Değerlendirmesi;
Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde en geç iki yılda bir
Tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde en geç dört yılda bir
Az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde en geç altı yılda bir yenilenir
5- İşyeri hekimi iş güvenliği uzmanı ve sağlık personeli bulundurma zorunluluğu ve para cezaları ne kadardır?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında “İş Güvenliği Uzmanı, İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personeli “ ile çalışma hükümleri kademeli olarak uygulamaya konulmuş olup, kademeleri tehlike sınıfı ve çalışan sayına göre belirlenmiştir.
Çalışan Sayısı 50 Kişiden fazla ise: Tehlike sınıfına bakılmaksızın 01.01.2013 tarihinden itibaren iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi bulundurma zorunluluğu vardır.
Çalışan Sayısı 50 Kişiden az ise: Tehlikeli ve Çok Tehlikeli sınıfta ise; 01.01.2014 tarihi itibari ile iş güvenliği uzmanı,işyeri hekimi bulundurma zorunluluğu vardır.
Az Tehlikeli sınıfta ise; Temmuz 2016 tarihi itibari ile iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi bulundurma zorunluluğu vardır.
Diğer Sağlık Personeli bulundurma zorunluluğu 10 kişinin üstünde çalışanı olan ve Çok Tehlikeli İşler sınıfında bulunan işletmeleri kapsamaktadır.
Resmi Gazete’de 30 Haziran 2012 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6331 nolu İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, İşyeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı görevlendirmeyen işverene görevlendirmediği her bir kişi için aylık 5.601 TL, aykırılığın devam ettiği her ay için de aynı miktarda idari para cezası kesilmesini öngörüyor.
Diğer sağlık personeli görevlendirmemenin idari para cezası bulunmaktadır. Görevlendirme yapmayan iş yerleri 2800 TL ceza ödeyecek, aykırılığın tespit edildiği tarihten itibaren kesilmeye başlayan para cezası devam eden her ay yenilenecektir.
6- İşyeri hekimi iş güvenliği uzmanı ve sağlık personeli çalışma süreleri ne kadardır?
Az Tehlikeli Sınıfta bulunan işletmeler;
Ayda kişi başı 5 dakika İşyeri Hekimi
Ayda kişi başı 10 dakika İş Güvenliği Uzmanı ( A,B,C sınıfı )
Diğer Sağlık Personeli bulundurma zorunluluğu yoktur.
Tehlikeli İşler Sınıfında bulunan işletmeler;
Ayda kişi başı 10 dakika İşyeri Hekimi
Ayda kişi başı 20 dakika İş Güvenliği Uzmanı ( A,B,C sınıfı )
Diğer Sağlık Personeli bulundurma zorunluluğu yoktur.
Çok Tehlikeli İşler sınıfında bulunan işletmeler;
Ayda kişi başı 15 dakika İşyeri Hekimi
Ayda kişi başı 40 dakika İş Güvenliği Uzmanı ( A,B sınıfı )
Diğer Sağlık Personelinin Çalışma Süreleri
Ayda kişi başı 10 dakika (10 ila 49 çalışan),
Ayda kişi başı 15 dakika (50 ila 249 çalışan),
Ayda kişi başı 20 dakika (250 ve üzeri çalışan) işyerlerinde Diğer Sağlık Personeli bulundurma zorunluluğu vardır.
7- İSG hizmetleri ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmesinde asıl işveren-alt işveren ilişkisi nasıl 4857 sayılı İş Kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olmalıdır?
4857 sayılı İş Kanunun Tanımlar Başlıklı 2. Maddesinin yedinci fıkrasında “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” şeklinde asıl işveren – ait işveren ilişkisi tanımlanmıştır. Alt işverenlik hizmeti alan asıl işveren, kendi işyeri ve çalışanları için 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Benzer şekilde alt işverenler de çalışanlarının hizmet sundukları işyerinin görev yaptıkları bölümlerine özgü risk değerlendirmesi çalışmaları da dahil olmak üzere, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi, çalışanlarına iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sağlanması gibi birçok konudan yükümlüdür. Sonuç olarak; asıl işverenin alt işveren çalıştırdığı işyerlerinde müteselsilen sorumlu olması nedeniyle, ilgili hususlara dikkat etmesi ve alt işverenleri arasında iş sağlığı ve güvenliği konusunda koordinasyonu sağlaması gerekmektedir.
8- İşletmelerin (az tehlikeli sınıfta yer alan) iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri bedeline ilişkin Devlet desteği sağlanması nasıl gerçekleşir?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 24/12/2013 tarihli ve 28861 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik
24/12/2013 tarihli ve 28861 sayılı Resmi Gazete’de, kamu kurum ve kuruluşları hariç olmak üzere ondan az çalışanı bulunanlardan, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerine, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için sağlanacak desteğin usul ve esaslarının belirlendiği, İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik, yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Yönetmelik az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerini kapsamamakta olup, 6331 sayılı Kanunun 7 nci maddesi ile bu konu hususunda bir düzenleme yapılması ise Bakanlar Kurulu uhdesine bırakılmıştır
9- Kimler mesleki eğitim almalıdır?
13.07.2013 tarihli ve 28706 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmeliğin 5’inci maddesinin birinci fıkrasına göre Yönetmeliğin Ek-1’indeki çizelgede yer alan işlerde çalışacakların, işe alınmadan önce, mesleki eğitime tabi tutulmaları ve aynı Yönetmeliğin 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden birisine sahip olmaları zorunludur. Diğer yandan işyerinin tehlike sınıfına bakılmaksızın Yönetmeliğin EK-1’indeki listede sayılan ve yapılacak veya yapılan işin tehlikeli veya çok tehlikeli olarak belirlenmesi, mesleki eğitim alma zorunluluğu için yeterlidir.
13.07.2013 tarihli ve 28706 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmeliğin 5’inci maddesinin birinci fıkrasına göre Yönetmeliğin Ek-1’indeki çizelgede yer alan işlerde çalışacakların, işe alınmadan önce, mesleki eğitime tabi tutulmaları ve aynı Yönetmeliğin 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden birisine sahip olmaları zorunludur. Diğer yandan işyerinin tehlike sınıfına bakılmaksızın Yönetmeliğin EK-1’indeki listede sayılan ve yapılacak veya yapılan işin tehlikeli veya çok tehlikeli olarak belirlenmesi, mesleki eğitim alma zorunluluğu için yeterlidir.